Bayramlarda psikolojik olarak daha fazla yemek yeme hissi vardır, ağır ve aşırı yemek yenilmesi halinde sindirim zorlukları, gaz sıkıntısı , hazımsızlık , mide bulantısı ve ani tansiyon yükselmesi gibi rahatsızlıklar görülebilmektedir. Kalp, şeker, tansiyon hastalarının normal beslenme düzeninin dışına çıkmamaları gerekmektedir.

Kurban bayramında kırmızı et tüketimi artar ve her türlü yemek içerisinde de kullanılır. Kesilen et dinlendirilmeden tüketildiği için sindirimi de zor olmakta, fazla tüketildiğinde midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olabilmektedir. Etin kesildikten sonra 1-2 gün buzdolabında dinlendirilmesi pişme süresini azaltır ve sindirimi daha kolaydır. Kolesterolü yüksek olanlar, kalp ve böbrek hastalarının fazla kırmızı et tüketmemeleri gerekmektedir.

Hayvanın kesim yerinin temiz olması çok önemli, hem ortamdaki hem de sakatatlardaki parazitler insan sağlığı için tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle çok iyi temizlenmeleri gerekmekte. Pişirme derecesi de çok önemli çünkü iç kısmı çiğ kaldığında da etteki mikroorganizmaların kişiye geçmesi mümkündür. Izgaradan ziyade haşlama olarak tüketilmesinde fayda var.

Kurban bayramında sofrada illaki kırmızı et olacaktır ama önemli olan nasıl yapıldığı. Kavurma veya kızartma yöntemiyle pişirilen etin hem sindirimi zor, hem de vitamin, mineral kaybı olacağı için mümkün olduğu kadar tüketilmemesi gerekir. Izgara veya haşlama etin yanında bol yeşil ve limon soslu, az yağlı salata veya sadece etli sebze yemeği doğru seçenek olacaktır.

Çorba mide hacim kapasitesini artıracağı için yemeğe illaki çorba ile başlanmalıdır. Pilav, makarna, börek mümkün olduğunca az tüketilmelidir.

Yoğurt sindirimi kolaylaştırdığı için yemeğin yanında ayran, cacık olarak tüketilmelidir.

Tatlı tüketimine dikkat edilmelidir özellikle bayram sonrasında hastanelere başvuran kişilerde şeker seviyelerinin yükselmesi gözlenmektedir. Tatlıların kalori düzeyi yüksek olduğundan kilo alımına neden olabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Şekerli, yağlı hamurlu tatlıların ve çikolatanın fazla tüketilmesi, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları ile diyabete zemin hazırlamakta ve diş sağlığını olumsuz etkilemektedir. Ziyaretlerde ikram edilen her tatlıyı kabul etmeyerek, aralarında en hafif olan sütlü ve meyveli tatlıları tercih etmek yine sağlıklı birer seçim olacaktır.

Kahvaltı günün en önemli öğünüdür, kesinlikle atlanmamalı ama aşırıya da kaçılmamalıdır. Kahvaltıda C vitamininden zengin olan domates, sivribiber, maydanoz tüketilmelidir.

Sıvı alımına dikkat edilmeli ve günde ortalama 2-2,5litre su içilmelidir.

Öğünler atlanmamalı, az az ve sık sık beslenmelidir.

Posadan zengin sebze ve meyvelere ağırlık verilmeli, günde 5 porsiyon sebze, 3 porsiyonda meyve tüketilmelidir.

Yemeklerin pişirilme yöntemlerine dikkat edilmelidir, eti fırınlanmış, ızgara veya haslama , sebze yemeklerini ise az yağlı (sıvı yağlı) olarak tüketilmesine dikkat edilmelidir. Yiyecekler birbirine fazla karıştırılmamalıdır.

Çay, kahve, kola gibi kafeinli içecekler fazla tüketilmemelidir. Bitki çaylarından özellikle rezene çayından destek alınmalıdır.

Tokluk hissinin 20 dakikada hissedilmesinden dolayı yemekler yavaş yavaş yenilmelidir.

Diyetisyen Özlem Sert Aydın

www.ozlemsert.com